Değirmendere’de Yazdan Kalma Güzel Bir Gün

 Değirmendere’de Yazdan Kalma Güzel Bir Gün
Digiqole ad

Tüm Rota Kocaeli okurlarına merhaba. Bu yazımda sizlere hepimizin özlediği pandemi öncesi yaz günlerine, Değirmendere’ye gidişimden, orada gördüğüm güzelliklerden ve yapmış olduğum fotoğraf çekimlerinden bahsedeceğim. Bildiğiniz üzere Değirmendere Gölcük ilçesinin şirin mi şirin bir beldesi. Ne yazık ki 1999 depreminde almış olduğu yaraları sarmak için çok mücadeleler ettiler. Oraya gittiğiniz zaman bu acı olayın etkileri hala görülmektedir.

Hepimizin özlediği pandemi öncesi yaz günlerinden bir sabah İzmit Marina’ya gittim ve vapur saatlerine göz gezdirdim. Tabi ki bisikletim de benimle. 😊 Bisiklet ile Değirmendere’nin o şirin sokaklarında tur atmak istemiştim fakat İzmit’ten Değirmendere’ye bisikletle gitmekte mesafe yüzünden epey zahmetli olacağı ve zaman alacağı için vapuru tercih ettim. İzmit açıklarında vapur seyahati, özellikle de yazın tarif edilemez güzellikte oluyor. Siz de böyle bir zamanda vapuru tercih ederseniz koyun bisikletinizi vapurun ön tarafına baş köşede en güzel manzara onun olsun. Siz de eşsiz güzellikte ve tarih kokan İzmit manzarasıyla vapurda demlenen çayın tadına varabilirsiniz.

Yaklaşık 35 dakikalık yolculuktan sonra Değirmendere’ye geldik. Hemen bisikletime atlayıp tur atmaya başladım. Güzel Değirmendere… Balıkçı kayıkları, etraflarında gezinen kediler, insanlara alışmış pamuk tüylü martılar, misler gibi buram buram gelen mısır kokusu, denizin dibindeki sıcacık ve samimi çay bahçeleri… Hangisinden başlayacağımı bilemedim anlatmaya. 😊 İlk aradığım fotoğraf çekebileceğim bir iskele oldu. İlgilenenler için söyleyeyim vapurdan indiğinizde hemen solunuza doğru baktığınızda kayıkları ve minik iskeleleri görecekseniz. Orada harika kareler alabilirsiniz. Ben de tabi hiç vakit kaybetmeden ekipmanlarımı hazırladım ve fotoğraf çekmeye başladım.

Güzel kareler alabilmek için iskeleler arasında gezerken son derece sevimli bir martıya rastladım. Ürkütmeden fotoğrafını çekebilmek için zoom objektifimi takıp uzaktan çekmek istedim fakat yanına kadar yaklaşmama rağmen hiç uzaklaşmadı. Ben de objektifi değiştirmeden istediğim fotoğrafı yakalamış oldum. 😊

Güzel martıcığa veda ettikten sonra bisiklet turuna başladım. Sahil boyu birkaç tur attım. Tabi manzara deniz olunca turun keyfi de bambaşka oluyor. Ne kadar keyifli olsa da biraz dolaştıktan ve efor kaybettikten sonra haliyle acıktım ve yemek yemek için her zaman favorim olan Edirne ciğercisine gittim. Tabi o zamanlar pandemi yok, her yer açık, herkes istediği yerde rahatlıkla yemek yiyebiliyor, istediği yerde içeceklerini içebiliyor. Ne kadar da basit ve önemsiz şeylerdi… Neyse konumuza dönelim. Bu ciğerci çarşı içinde kalıyor, sahilin hemen üst tarafında yani yürüme mesafesinde. Muhteşem lezzet, bol porsiyonlar ve misafirperver işletme sahipleri. Kesinlikle uğrayın derim yani yasaklar kalktığı zaman. 😊 Yemeğin üzerine çay olmaz mı hiç. Sahildeki çay bahçeleri çok hoş. Sıcacık ve samimi bir ortam var hepsinin. Gün yapan teyzeler mi dersiniz, sohbet eden amcalar mı? Hepsi var. 😊 Yer bulmak bile bazen çok zor. Özellikle denize bakan kısımlarında yer bulabilmek çok zor, sıra bekliyorsunuz ama inanın buna değer. Umarım bu kötü günleri atlatırız ve o eski neşeli günlere tekrar döneriz.

Buradan denize doğru baktığınızda depremin kötü izlerini görebiliyorsunuz. Denizin ortasında bir sokak lambası… Düşünün bir zamanlar oralarda kim bilir kimler gezdi, oturdu, yaşadı… Hep bir yaşanmışlık hissediyorsunuz Değirmendere sokaklarında gezerken. O günleri hatırlayanlar vardır. Aklınızdan hiç atamıyorsunuz… Çaylarda içildiğine göre sıra artık şöyle kartpostal olabilecek nitelikte güzel bir Değirmendere fotoğrafı çekmeye geldi.

Ekipmanlarımı hazırladım. Mis gibi deniz kokusu ve huzur veren sessizlik eşliğinde çekim yapmaya başladım. İlgilenenler için yazıyorum. ND filtre kullanarak uzun pozlama (30 saniye) çekim yaptım ve bu sonuç olarak ortaya bu kare çıktı. Umarım beğenirsiniz.

İstediğim kareyi elde ettim ama olduğum iskeleden bir türlü ayrılamadım.  O kadar huzur vericiydi ki çok aşırı sıcak olmasa oracıkta gündüz uykusunu tatmak isterdim açıkçası. 😊 Biraz daha bisiklet turu ve keşiften sonra serinlemek için dondurma yemek çok cazip gelmişti açıkçası. Efsane ötesi ve çeşit çeşit dondurmalar satan dükkanlar var Değirmendere’de. Bir yaz günü serinlemek isterseniz bu dondurmaları tatmadan geçmeyin derim.

Biraz da Değirmendere’nin akşamlarından bahsetmek istiyorum. Öncelikle çok güzel kafeler var. Ve insanlar dışarıda hep, cıvıl cıvıl oluyor yazın. Ben çok geç vakte kalamadan dönmek zorundaydım o gün. Ama normalde sık sık gidiyorum Değirmendere’ye ve çokta seviyorum. Özellikle amfi tiyatronun orada gitar çalıp şarkı söylemek çok keyifli. Düşünsenize karşınızda deniz ve ışıl ışıl bir manzara var. Hele ki halk tabiri ile takı toka satılan sokak. O kadar renkli ve güzel ki… Ve burada beni çok duygulandıran ve insanın azmederse neleri başarabileceğinin ispatı bir abimizle tanışmıştım. Kendisi ahşaptan süsler yapıyor. Minik evler, kapı süsleri ve anahtarlıklar gibi çok emek sarf edilerek yapılan ürünler sergiliyor ve satıyor.  Kendisi geçirdiği bir kaza sonrası ne yazık ki kollarını kaybetmiş ama yaşama sevgisini hiç kaybetmemiş. Kendisiyle tanışıp sohbet edince de ayrıca mutlu olmuştum. Basit şeylerden şikâyet etmememiz gerektiğini o zaman çok daha iyi anlamıştım.

Evet, güzel bir günün ardından ve istemiş olduğum fotoğraf karesini de almış olmanın mutluluğu vardı üstümde. Ama vapur saatinin yaklaştığını görmek buruk bir hüzne dönüştürdü vapur iskelesine bisikletimle dönüşümü. Dönüş yolunda da aynı vapur ve önünde bisikletim yola çıktık. Vapurdan çekmiş olduğum birkaç karede bunlar oldu. 😊

Yazının başında da söylediğim gibi, tarih kokan çok ama çok şirin bir yerleşim yeri Değirmendere. Gencinden yaşlısına çok farklı bir havası var buranın. Bunu ancak oraya gittiğiniz zaman hissedebiliyorsunuz. Bu yazımda sizlere yaşamış olduğum bir günümü anlatmaya çalıştım. Umarım daha önce gidemeyenler için teşvik edici ve faydalı bir yazı olmuştur. Daha önce Değirmendere’ye gidenlerinde anılarını canlandırmışımdır belki. Tekrardan basit ama güzel o günlere dönmek ümidiyle. Kendinize iyi bakın, hoşça kalın…

Digiqole ad

Gezgin Bir Müzisyen

2 Yorumlar

  • Harika fotoğraflar eşliğinde harika bir anlatım olmuş 🙏 Diğer yazılarda aynı güzellikte, kaleminize sağlık ☺️

    • Çok teşekkür ederim. 🙂

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bucod Web Tasarım